İsviçre’de üretilen ışık terapi sistemi Bioptron 1988 yılından bu yana güvenli bir şekilde kullanılmaktadır. 5 kıta üzerinden 50’den fazla ülkede kullanılan bu yöntemin herhangi bir yan etkisi bulunmuyor. Bu metot kendi evinizde çok rahat bir şekilde kullanılabilmektedir. Farklı terapi seçenekleri ile ekonomik maliyetlerde sunulmaktadır. Oldukça yenilikçi bir sistem olmasının yanında şuana kadar herhangi bir yan etkisi görülmemiştir.
Işık Terapi Çalışma Prensibi
Bu metotta kullanılan cihaz cilt yüzeyinde kullanıldığında bu cihazdan çıkan ışık enerjisi derinin alt tabakalarına kadar nüfus etmektedir. Bu şekilde yapılan uygulama biyolojik reaksiyonların oluşmasını sağlamaktadır. Işık cilde uygulandığında ışığa duyarlı hücre içi yapıları bulunmaktadır. Ve bu yapılar molekülleri harekete geçirmektedir. Vücudun rejeneratif kapasitesinin dışarıdan etken olmadan doğal bir şekilde desteklenerek iyileşme ortaya çıkarmaktadır.
Bioptron Işınlarının Özellikleri
Bu alanda Bioptron ışınları Brewster aynaları sayesinde yüzde 95 derece oranında polarize bir ışık olarak tanımlanabilir. Işık dalgaları paralel bir düzlemde hareket ederek bu ışınları oluşturur. Bu şekle polarize denilmektedir. Çok renkli polikromatik özelliğinde ise ışık spektrumu şeklinde görebilir bir ışık içermektedir. Bunun yanında kızılötesi ışığın bir kısmını da içermektedir. Ancak herhangi bir UV içermez.
Bioptron Işınlarının Etkileri
Polarize, düşük enerji, polikromatik, inkoherent gibi özellikler bir araya geldiğinde yapılan uygulamada hafif duyarlı olan hücre yapıları moleküler pozitif bir şekilde uyarılmaktadır. Bu etkileri hücrede zincir bir şekilde reaksiyon başlatmaktadır. Sadece tedavi edilen alanda değil, tüm vücudu kapsayan ikincil yanıtları ile de Bioptron insan savunma sistemleri üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. Bağ doku içerisinde yer alan ve yaraların iyileşmesinde etkili olan kolajen maddesinin etkinliğini de artırmaktadır. Bu şekilde dokunun iyileşme süreci de doğrudan hızlanarak yöntem görevini başarı ile tamamlayacaktır.